Yazılar
Y'ler Yönetimi Ele Geçiriyor
Y'ler Yönetimi Ele Geçiriyor
Mevcut durumda müdür, direktör, CEO koltuklarında oturan, 1965 ve 1979 yılları arsında doğmuş olan, şu anda en genci 35, en yaşlısı 50 yaşlarındaki X'lerin yerlerini; 1980 - 2000 doğumlu, en genci 14, en yaşlısı 34 yaşında olan Y'ler almaya başladı.
Bu iki önemli kuşak arasındaki çatılma ve farklılıklar bir süreden beri biliniyor ve sorunun aşılması için eğitimler, çalıştaylar düzenleniyor. Her iki taraf da birbirlerinin iş hayatına olmaması gerektiğini savunuyor.
Ancak yıllar geçtikçe X'ler yaşlanıyor, yoruluyor, yenilikleri takip edemez oluyorlar.
Aynı zamanda Y'ler üniversitelerden mezun oluyor, çalışma hayatına hızla giriş yapıyorlar. Hatta bilgisayarı, teknolojiyi o kadar iyi kullanıyorlar ki, yeri geliyor işleri de hızlandırıyorlar.
Sonuç olarak iş dünyası Y'lerin yönetimine geçiyor.
Önümüzdeki dönemde daha da yoğun olarak yönetici kademelerinde göreceğimiz Y'lerin en temel özellikleri:
- Siyasilere ve CEO'ların samimiyetine güvenmezler, onları menfaatperest ve çıkarcı bulurlar.
- Yaptıkları işlerin çalışanlar, müşteriler, paydaşlar vb. üzerinde iyi etkilerinin olduğunu hissetmek ve anında algılamak isterler.
- Sürekli ve neye hizmet ettiği belli olmayan koşuşturma ve meşguliyeti sevmezler. Böyle ortamlardan anında uzaklaşırlar.
- İşbirlikçi, takım, ekip halinde ve proje odaklı iş görmeye yatkındırlar.
- Sosyal ağlara ve teknolojiye çok üst seviyede hakimdirler.
- Sabahtan akşama kadar iş yerinde bağlasan da durmazlar. Evden, her yerden çalışmanın norm olduğu ortamlarda üretken olurlar.
- Formalite ve resmiyeti sevmezler, kasan/geren tarzdan hiç haz etmezler.
- Diplomaya, deneyime, kıdeme vb. değil, becerilere, yenilikçiliğe, teknolojiye yatkınlığa güvenirler.
- Ünlü olmaya, çok tanınmaya heves ederler. Böyle olana saygı duyarlar.
- Seviye, derece, tecrübe vb. yerine proje/yetkinlik temelli işe alımlara, takım kurmaya önem verirler.
- Yüz yüze görüşmekten anladıkları ille de aynı ortamda bulunmak değildir. Video konferans ve uzaktan iletişimi gayet etkin kullanırlar.
- Cömert nesildir. Toplumsal, insani duyarlılıkları yüksektir.
- Rekabet değil, paylaşım ve fayda odaklı düşünürler, çünkü onlar sosyal paylaşım ağlarında büyümüşlerdir.
- Yıllık performans yönetiminden falan anlamazlar. Yaptıklarının geri bildirimini almak ya da vermek için bir yıl ya da aylarca beklemeyi kafaları almaz, kabul etmezler. Anında geri bildirim ve daha çok da takdir gelsin isterler.
- İşi oyuna çeviriler. Sıkıcı, durağan şeylerden hiç hoşlanmazlar ve her şeyi oyunlaştırıp, görselleştirirler.
- Eğlence, yüksek enerji, değişkenlik, farklılık olmayan ortamlarda çalışamazlar.
- Hiç bir seviyede hiyerarşiye gelemezler. Network insanları olarak pek çok bağlantıya ve güvene, paylaşmaya dayanan ilişkiler ağı ile çalışırlar. Kabile tarzı gruplaşmalar içinde aidiyet geliştirirler.
- Ana dil, öz-benlik takıntıları yoktur. Aynı cümlede 3-4 dilde, hatta henüz hiç bir dilde olmayan yeni kelimeler, tanımlamalar kullanabilirler. Kullananı yadırgamazlar.