Uygunluk Değerlendirmesi Nedir?

Uygunluk Değerlendirmesi Nedir?

Uygunluk değerlendirmesi, mümkün olan en geniş ürün yelpazesi için uygulanabilecek sınırlı sayıda farklı prosedürleri kapsayan modüllere ayrılır.

Modüller ürünlerin tasarım aşaması, üretim aşaması veya her ikisi ile ilgilidir. 8 tane temel modül ve bunların 8 tane varyantı bütün bir uygunluk değerlendirme prosedürü oluşturabilmek amacıyla çeşitli şekillerde birbiri ile kombinasyonlar oluşturabilir.

uygunluk degerlendirme sistemi

Genel bir kural olarak, bir ürün tasarım ve üretim aşamaları boyunca bir modüle göre uygunluk değerlendirmesine tabi tutulur.

Her Yeni Yaklaşım Direktifi uygulanabilecek olan ve gerekli koruma düzeyini sağlayacağı kabul edilen uygunluk değerlendirme prosedürlerinin çeşidini ve muhtevasını belirtir. Direktifler aynı zamanda, şayet birden fazla seçenek sağlanmışsa imalatçının tercih yapmasını belirleyen şartları tayin eder.

Modüllere göre uygunluk değerlendirmesi ya birinci tarafa (üretici) dayanır ya da üçüncü tarafa (onaylanmış kuruluş) dayanır ve ürünün tasarım aşaması, üretim aşaması veya her ikisi ile ilgilidir. Eğer bir üretici tasarım ve üretimi bir taşerona yaptırsa da, yine her iki aşama için de uygunluk değerlendirmesinin gerçekleştirilmesinden sorumludur.

Ürünün çeşidi ve taşıdığı risklerle ilgili olarak, Modüller, yasa koyucuya ürünün direktifin hükümlerine uygun olduğunu kanıtlamak için üreticiye uygun prosedürler sağlayacak araçlar sağlamaktadır. Mümkün olan modüllerin çeşidinin tespitinde AT Anlaşmasının 95(3) maddesinde ifade edilen yüksek derecedeki korumayı sağlamak için direktif, özellikle orantılılık ilkesine göre, ürünün çeşidi, taşıdığı riskin yapısı, sektörün ekonomik alt-yapısı, (üçüncü tarafların mevcut olup olmadığı gibi) ürünün çeşidi ve önemi gibi konuları dikkate almaktadır. Ek olarak, spesifik bir direktifteki uygunluk değerlendirme prosedürleri her ne kadar prosedürler eş değer olmasa da eşit bir şekilde ürünlerin ilgili temel gereklere uygunluğu ile ilgili olarak yeterli güveni sağlamak zorundadırlar. Orantılılık ilkesi de özellikle temel gereklerde belirtildiği gibi direktiflerin amaçlara göre çok külfet yaratan gerekli olmayan prosedürleri içermemesini gerektirmektedir. Prosedürlerin çeşidi belirlenirken göz önünde bulundurulan faktörler direktiflerde tanımlanır.

Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamlarına giren ürün kategorilerine göre farklı prosedürler getirmektedir. Burada bazen üreticiye aynı kategori için bir seçme hakkı tanınmaz bazen ise aynı ürün kategorisi için üreticilere seçme özgürlüğü verilir. Alternatif olarak, kapsamlarına giren bütün ürünler bakımından üreticinin seçim yapabileceği bir dizi prosedür belirleyebilir. Ayrıca, her Yeni Yaklaşım Direktifi modüllerde belirlenmiş olan modellerden farklılıklar gösterebilen, başvurulabilecek uygunluk değerlendirme prosedürlerinin içeriğini belirler.

Yeni Yaklaşım Direktifleri kapsamında aynı ürün için iki yada daha fazla uygunluk değerlendirmesi prosedürleri arasından bir seçme imkanı sağlamak örneğin; farklı Üye Ülkelerde farklı mevzuatların yürürlükte olmasının bir sonucu olarak faklı belgelendirme alt- yapısının bulunduğu durumlarda haklı görülebilir. Yine de, Üye Devletler bir direktif kapsamındaki bütün uygunluk değerlendirme prosedürlerini ulusal mevzuatlarına aktarmalıdırlar ve söz konusu direktife göre bir uygunluk değerlendirme prosedürüne tabi tutulmuş olan bütün ürünlerin serbest dolaşımını temin etmelidirler. Bir ürün birden fazla direktifin hükümlerine tabi ise Modüller arasından bir seçim imkanı haklı görülebilir. Böyle durumlarda amaç imalatçıya bütün ilgili direktifleri kapsayan ortak prosedürler veya en azından uygun prosedürler sağlamaktır. Nihayetinde, ilgili endüstri dalının altyapısı temelinde üreticiye en uygun ve en ekonomik prosedürü seçmek bakımından bir seçim imkanı sağlamak haklı görülebilir.

Belli bazı direktifler kalite güvence teknikleri temeline dayanan prosedürleri kullanma imkanı sağlamaktadır. Bu durumlarda üretici genellikle bu teknikleri kullanmayarak, münhasıran belli bir prosedürün uygulanmasını isteyen gereklerle uyumun söz konusu olduğu durumlar hariç olmak üzere, bir prosedüre veya prosedürlerin kombinasyonuna da başvurabilir.

 

Çelik ve alüminyum yapı, kaynaklı imalat, demiryolu araçları, akreditasyon standartları, yönetim sistemleri gibi bir çok alanda danışmanlık, eğitim, denetim, belgelendirme faaliyetleri için...

EN 1090, ISO 3834, EN 15085...

EN 1090, ISO 3834, EN 15085 ve ilgli standartlarda bakanlık ve kamu kuruluşları personelleri eğitimlerinden, Türkak belgelendirme denetimleri, belgelendirme kuruluşları ve onaylanmış kuruluşlara danışmanlık ve eğitim, ürün ve sistem belgelendirme denetimleri, imalatçı firmalara eğitim ve danışnamlık, bireysel ve kurumsal eğitimlere kadar tüm seviyelerde alanında en tecrübeli ve bilgili hizmet.

DANIŞMANLIK HİZMETLERİ

Çelik ve alüminyum yapı uygulamaları (EN 1090), kaynaklı imalat (ISO 3834), demiryolu araçları (EN 15085), kaynak mühendisliği uygulamaları (IWE/EWE, PQR, WPS, WPQ...), yönetim sistemleri (ISO 9001, ISO 14001, ISO 45001, ISO 19011, 31000...), akreditasyon (ISO 17020, ISO 17024, ISO 17065...) gibi üretim sektörünün ihtiyacı olan tüm konularda eğitim ve danışmanlık hizmetleri ile gerekli yönlendirme çalışmaları.

İLKER ERGÜN

Makina ve Kaynak Mühendisi olan İlker Ergün, 2002 yılından beri sektörün öncü kuruluşlarında üretim va kalite departmanlarında görev yapmıştır. 2014 yılında bir onaylanmış kuruluşta komite üyeliği olarak başlayan bireysel hizmetlerine zamanla yenilerini ekleyerek birçok kamu ve özel kuruluş ile derneğe ihtiyaçlarına yönelik çözümler sunmuştur. Halen bu alanlarda danışmanlık, eğitim, denetim faaliyetlerine devam etmektedir.