Yönetim Sistemleri Danışmanlık
Organizasyonel Riskleri Belirlemek
Organizasyonel Riskleri Belirlemek
Güncelleme süreci devam eden ISO 9001:2015 standardı içinde de risklerin yönetilmesi ile ilgili maddeler var. Bu durumu şirket yöneticilerine anlattığınızda, ne yapmaları gerektiği konusunda hiçbir fikre sahip olmadıklarını görüyorsunuz.
Birçok firma iş güvenliği risklerini kolaylıkla belirleyebilirken, yönetimsel veya organizasyonel riskleri belirlemede zorluk yaşıyorlar. Bunun nedeni iş güvenliği gibi özel bir konuyu uzmanlarına bıraktıkları halde, şirket yönetimi gibi daha karmaşık ve farklı parametreler içeren bir konuyu uzmanına bırakmamaları veya danışmamalarıdır.
Birçok organizasyonda ve kuruluşta risk konusu organizasyonel yapıyı oluşturmada, sistem, yönetim bileşenleri, süreçler ve prosedürleri oluşturma noktasında kilit rol oynamaktadır. Genel olarak, çevreyi ya da insanı hedef alan tehditlerin ya da zararların muhtemel kaynaklarının belirmesiyle, risk sorunu ortaya çıkar. Bu tip zamanlarda, sorun kaynaklarını engellemek ve istenmeyen sonuçlarını en aza indirmek için gerekli önlemler önceden düşünülmüş ve uygulanıyor olması gerekir. Diğer yandan tehlike kavramını sadece "risk koşulları" şeklinde açıklamak yeterli olmayacaktır. Derinlemesine bakarsak, alınan tüm önlemlerden sıyrılarak belirsiz olan bir durumun, gözle görülür, gerçek bir zarara dönüştüren etkenlerdir. Risk kavramı, zarar ve kayıplara dönüşen belirsizliklerin ve hedeflerinin doğurduğu belirli türdeki tehditleri içerir.
Risk ve tehlikeler arasında ki ayrım hem kolayca anlaşılacağı gibi toplumsal konularda(enerji üretimi, ulaşım vs.) da farklı yorumlar geliştirmemizi sağlayacaktır. Sözlüğe baktığımız zaman, tehlike için "felaketlerin kaynağı", risk ise "kayıp veya zararların olma ihtimali" ya da "bazı tehlikelerin gerçekleşme derecesi" olarak yer aldıklarını görürüz.
Diğer yandan tehlikeleri 3 temel bileşene ayırarak incelemeliyiz. Kaynak, kaynağa bağlı ortaya çıkan durum ve bu durumdan etkilenen hedefler. Tehlike kaynağı fiziksel olabileceği gibi kimyasal ya da doğadaki her hangi bir biyolojik olaydan ötürüde kaynaklanabilir. Güvenli sistemler ve yapılar oluşturmak için hedefler ve tehlike kaynakları arasına bariyerler inşa edilir. Bu bariyerlere "Swiss Cheese Model" adı verilir.
Şimdi akıllara gelen soru, bu kaynakların ve ortaya çıkan durumların, bariyerleri geçip hedeflerine ulaşması ihtimalinin ne olduğu... Bu riskin olasılık bileşenidir. Bir sonraki sorunuz ise, hedeflerin bu durumlardan ne kadar etkileneceğidir. Buna vereceğiniz cevapta riskin sonuç bileşenidir.
Makalenin sonunu bir örnek soru ile getiriyoruz ve cevaplarını sizden yorum olarak bekliyoruz...
Tehlike: işlek bir caddenin iki yanında konutlar var, arabalar ve kamyonlar hızla geçiyor.
Hedef: Bu caddenin çevresinde oynayan çocuklar.
Engeller: Çocuklarını uyaran anneler, kaldırımlar, güvenlik eğitimleri, birkaç güvenlik memuru.
Boşluklar: Çocuklar caddeye kaçan topu almak için koşuyorlar bu esnada aileleri koyu bir muhabbete dalmış, güvenlik görevlileri başka yere bakıyorlar ve çocuklar tüm güvenlik eğitimlerini unutmuşlar.
SORU: Çocuklar mı tehlikeye gidiyorlar yoksa tehlikemi çocuklara geliyor?